Sinusler, kafatasımızın ağırlığını azaltmak amacıyla alında, yanak bölgesinde ve göz çevresinde içi hava dolu boşluklardır. Bu boşlukları burun boşluğuna bağlayan kanalları vardır. Bu kanallar aracılığıyla, burunla bağlantılıdırlar.
İç yüzeyini kaplayan bezlerden mukus dediğimiz bir salgı üretirler. Bu salgı, belli bir miktarda ve yoğunlukta sürekli üretilir ve üzerlerinde salya dediğimiz yapılar taşıyan hücrelerin salınım hareketiyle geniz bölgemize doğru transport edilirler.
Mukus dediğimiz salgı, koruyucu bir salgıdır. Üzerine yapışan toz, bakteri, allerjen, virus gibi zararlı yapıları tutar ve genzimize gelen bu salgı yutularak midede parçalanır.
Sinüzit dediğimiz durum, bu boşlukların iltihaplanmasını tanımlar. Öncesinde, sinüsleri burun boşluğuna bağlayan kanalların, alerji, enfeksiyon, kimyasal, sigara soğuk hava gibi nedenlerle tıkanması vardır. Sinüs, havalanamaz ve içerisinde üretilen mukus birikmeye başlar. Bakteriler için uygun üreme ortamı oluşur ve iltihabi akıntılar meydana gelir.
-soğuk algınlığı
-allerji (toz, polen vs)
-burun kemiği eğriliği
-zayıf bağışıklık sistemi
şeklinde sinüzit nedenlerini kısaca özetleyebiliriz.
-geniz akıntısı
-burun dışına koyu, sarı, yeşil akıntı
-yüz bölgesinde, özellikle alın göz çevresinde basınç ve baş ağrısı
-ağız kokusu
-öksürük
-yorgunluk isteksizlik depresif hal
-ateş
gibi belirtilerin 7-10 gün sürmesidir. Semptomların 3 ay ve üzeri sürmesi durumunda kronik sinüzitten bahsedebiliriz.
Akut sinüzit durumunda kısa süreli antibiyotik tedavisi yeterli olur. Sinüzit bulaşıcı değildir. Ama öncesinde çoğunlukla virüslerin neden olduğu soğuk algınlığı dönemi vardır bu dönem bulaşıcıdır.
Medikal tedavi ile şikayetlerin düzelmemesi durumunda cerrahi tedavi düşünülmelidir. Tedavi edilmeyen sinüzit enfeksiyonun komşu organlara yayılması sonucu menenjit, göz çevresi yumuşak doku enfeksiyonları(orbital selülit, abse) gibi ciddi sorunlara neden olabilir.
Kronik geniz akıntısı akciğerler açısından da problem olur ve sinobronşit dediğimiz durum gelişebilir.
Cerrahi tedavide, burun içinden endoskop dediğimiz özel aletlerle girilerek, tıkalı sinüs kanallarının açılması ve iltihaplı dokuların temizlenmesi amaçlanır.
Genel anestezi ile yapılan bir işlemdir. Ameliyat sonrası süreci hasta açısından az ağrılı ve rahat geçer. Ameliyat süresi hastadaki patolojilere göre değişir 1-3 saat arası.
Son dönemlerde, tıkalı kanalların balon sinoplasti dediğimiz yöntemle açılması da mümkün olmaktadır. Minimal inavaziv başarılı bir yöntemdir. Kalpteki tıkalı damarın balonla açılma prensibinden hareketle aynı mantık uygulanmıştır.
Öncelikle burun içinden ışıklı kateter yönlendirilerek, tıkalı kanal bölgesine ulaşılır. Tam bu noktada, balon yüksek basınçta şişirilerek kanal açılır. Açılmış kanal içinden, sinüs, özel antibiyotikli karışımla yıkanır.
İşlem sonrası genellikle tampon konulmaz.
Cerrahi başarı için hastada alerji varsa tedavi ve takip edilmeli, sigara bırakılmalıdır. Her ikisi de cerrahi sonrası tekrarlarda büyük rol oynar.
Bağışıklık sistemlerinin zayıf olması, allerji, geniz eti gibi sorunlar nedeniyle, çocuklarda da sinüzit sık görülür. Özellikle ağız kokusu ve geçmeyen öksürükte nedenler arasında bakılmalıdır.
Öncelikle medikal tedavi, dirençli olgularda geniz eti alınması (adenoidektomi) planlanabilir.