Dışardan hiçbir sesli uyaran olmadığı halde kulağımızda duydu-ğumuz seslere çınlama diyoruz. Çoğunlukla ince frekansta zil se-sini andıran ses olduğu gibi su şırıltısı ağustos böceği rüzgar uğultusu fan sesi gibi çeşitli şekillerde tanımlanabilir.
Kulak çınlamasına ne sebep olur?
-kulak kiri
-ortakulak iltihapları
-ilaçlar (bazı kanser ilaçları, aspirin, antidepresanlar, bazı antibiyo-tik ve idrar söktürücü ilaçlar
-akustik travma gürültülü işte çalışma
-travmalar
-çene eklemi sorunları, diş sıkma, boyun bölgesi sorunları (kas spazmı, fıtık)
-kulak bölgesine yakın geçen damarlarda genleşme, darlık (kalp atım huzura eşlik eden üfürümler duyulur
-stres
-diyabet hipertansiyon, anemi, troid bozuklukları, kolesterol yüksekliği, vitamin eksikliği durumlarında da çınlama eşlik edebilir.
-tümörler iç kulak sinirinden köken alan
Genelde bu saydığımız sebepler orantısal olarak çok düşük yüz-deyi kapsamaktadır ve bir neden bulunamadığı için idyopatik kulak çınlaması dediğimiz tip en sık görülen formudur ve stres en önemli tetikleyicidir.
Bu tip durumlarda genelde en kötü senaryo akla gelerek tümörden şüphe edilir. Oysa neden olarak çok nadirdir.
İç kulak yapımızda salyangoz dediğimiz organ içinde sesi algıla-yan titrek tüyleri olan hücreler vardır. Kulak zarımıza çarpan ses dalgaları titreşim halinde iç kulak sıvılarına iletilir. Buradaki dalga-lanma hareketi bu hücrelerdeki titrek tüyleri harekete geçirerek mekanik enerji elektriksel enerjiye dönüştürülerek impuls dediği-miz sinyaller halinde işitme sinir aracılığıyla işitme merkezine yön-lendirilir.İç kulak ve işitme merkezi arasında ara istasyon dediğimiz duraklardan geçerek yoluna devam eder. Bu sistemde milyar-larca sinir hücresi rol oynar. Sistemde aktivasyon ve inhibisyon dediğimiz iki fonksiyon belli bir dengede çalışır. Çınlamada bu denge bozulur ve normalde ses uyaranları ile aktife olan sinir hücreleri artık hiç bir uyaran olmasa da kendiliğinden parazit şeklinde sinyaller üretmeye başlar. Bunlar çınlama sesi olarak algılanır.
Limbik sistem ruhsal, psikolojik duygu durumlarının düzenlendiği bir merkezdir ve iç kulak ile yakın ilişki içindedir.
Stres, anksiyete, panik atak ve korku durumlarında bu yol üzerinden iç kulağa etki etmektedir.
Stres durumlarında sempatik sistemimiz aktife olur, kortizol seviyemiz yükselir. Aslında herhangi bir tehdide karşı savaş ya da kaç tepkimesiyle bize faydalı bir reaksiyondur. Ancak bu reaksiyonun sürekli aktif olması bize zarar vermeye başlar.
Genelde kronik stres durumunda olan budur.
Çınlamanın kendisi bir stres oluşturarak tekrar çınlamayı artırabilir. Buna kısır döngü diyoruz.
En sık kullanılan ve hastalar üzerinde son derece olumsuz etki gösteren’’ çınlamanın tedavisi yoktur bunla yaşayacaksın’’ sözü son derece yanlış bir ifadedir.
Çınlama tedavi edilebilir kontrol altına alınabilir bir durumdur. Tedavi olarak öncelikle çınlama konusunda hasta eğitimi gelmektedir. Tinnitus retrainig therapy TRT dediğimiz bu metot ile hastanın çınlamayı nasıl yönetebileceğinin ipuçları verilmekte-dir.Bununla ilgili Youtube kanalımızda eğitici videolara bakılabilir.
İlaç tedavisi olarak iç kuşağı destekleyici bazı vitamin ve bitkisel içerikli ilaçlar belli periyotlarda kullanılabilir.
Tedavide amaç olarak çınlamanın sesinin tamamen yok edilmesine odaklanarak ilaç alımı sonrası ağrının geçmesi gibi çınlamanın geçip geçmediğini takip etmek bizi başarıda geri bırakır.
Öncelikli amacımız çınlamayı fark etmediğimiz süreleri aşama aşama artırmak olmalıdır. Aksi takdirde tedavinin işe yaramadığı sonucuyla moralimizin bozulması ve stres çınlamanın artmasını da tetikleyebilir.
Çınlama diğer kronik hastalıklar gibi azalma ve artma periyotları olan kronik bir süreçtir.
Oyun kurucu ve yönetici biz olursak çınlama ona göre davranır aksi takdirde çınlama kontrolu ele alır.
Lazer belirli dalga boyunda üretilen biyolojik olarak hücresel bazda birçok etki oluşturan ışınlardır. Gücü çok yüksek olanlar cerrahi olarak kullanılırken soft lazer daha düşük dalga boylu bir lazerdir. Hasta bir şey hissetmez, etkisini hücresel bazda gösterir.
Kulak kanalı içine ve arkasından içkulak hücrelerine yönlendirilen lazer ışınları enerji depoları azalmış spontan parazit sinyalleri üreten(çınlama sesleri) sinir hücrelerinin ATP enerji depolarını artıra-rak homeostazı dengeyi sağlayarak parazit sinyalleri çınlama frekanslarını bastırır.
Beyin son yapılan araştırmalar göstermiştir ki son derece dinamik bir organdır. Uyarıldığında yeni bağlantılar kurmakta sinir hücreleri farklı yollar oluşturmaktadır.(rerouting). Nöroplastisite denilen bu durum bu alanda beyin haritalama metotlarıyla gösterilmiştir.
Son dönemde dil üzerinden beyine elektrik impulsları gönderilerek bu süreç hızlandırılmıştır.
Tedavimde soft lazerle beraber bu yöntemi birlikte kullanmaktayım.
Ayrıca manyetik dalgaların da benzer etkisinden faydalanılarak manyetik terapi de kullanılabilir.